Spiritüel Ekoloji Etkinlikleri
Ekospiritüel psikoloji üzerine odaklanmaya çalışacak etkinlikler yapmayı planlıyorum. Çünkü kendi deneyimimde doğada olanları hissediyor, onunla onarılıyor ve ondan çok şey öğreniyorum.
insan doğadan bahsederken kendini ondan ayrı görüyor ve dünya anayı güçsüz. İnsan farkındalığı arttıkça doğa ile bağı güçleniyor ve doğal olmaya çekiliyor. Çünkü doğa ile aramızda çok güçlü bağlar var, insan ve doğa birbirini şifalandırabiliyor. Doğa derken tüm bilge toplulukların dişi bir Tanrıça olarak gördüğü Gaia’dan, Pacha Mama’dan bahsediyorum. ve işte biz onun bir parçasıyız. Spiritüel Ekoloji çalışmaları ile bu bağlantıyı yeniden kurmaya ve doğa ile şifalanırken, kendi doğamızı hatırlamaya niyet ediyoruz.
Giderek daha fazla insan bizden çalınmış olan dünya cennetini hatırlamaya ve onu yeniden oluşturmaya çekiliyor. Gerçekten de şu yaşamımızda cennetin sonsuz güzelliğini ve verimliliğini görebiliriz. Herkes için yeterince var. Bir ağacın gölgesi bizi dengeler, dinlendirir, güçlendirir ve dostluk sunar. Aşağıdaki ağaç Özbekistan’daki Bahauddin Nakşibendi Hazretlerinin bahçesinde….

Dünya ana bizim de bir parçası olduğumuz, kocaman canlı bir varlıktır… Toprak ana, volkanlar – okyanuslar -nehirler, şelaleler, gökyüzü, mağaralar, çöller doğası gereği birçok hazineyi içinde barındırır. Onunla bir olduğumuzu farkedip, onun kurallarına göre çalışmalıyız! Şimdi olmakta olan felaketler Onun bize bunu hatırlatma ve kendini yeniden dengeye getirmeye çalışmasındandır.
Eğer her varlığı ve hayatın her kaynağını önemsemeseydin, şimdi bu satırları okuyor olmazdın, sıkılıp gitmiştin. Buradaki etkinlikler ile kestirme kısa yollar sunmaktan çok, birlikte bağlantı kurma yollarına ait deneyimleri yaşamaya ve daha fazlası için gönüllü ve hevesli olmaya, ruhsal yanımız ile bu bütünlüğü keşfetmeye niyet ediyorum.

Eğer hayatın kaynaklarını, yaşamın tıpkı mevsimler gibi sürekli devinim halindeki seni etkileyen evrelerini anladıysan ve buralardan edindiklerini doğru şekilde kullandıysan, sen bir bütün olarak sağlıklısın demektir. Bütün olarak sağlıklı olmaktan bedensel , ruhsal, manevi ve sosyal olarak sağlıklı olmayı kastediyorum. Tümden böyle bir sağlıklılığin bir ideal olduğunun da farkındayım ancak bu ideale doğru yolculuğu yapmak yaşam deneyimizi sahici kılıyor. Bu dünyada olgunlaşma dönemindeyiz. Kendi mükemmelliğimizi ortaya çıkarmak için sürekli yaşam deneyimleri yaşayarak, köken halimize dönüşüp hatırlamaya çalışıyoruz. Bu bir bilgelik yolu…. Daha derin bilgeliğe ulaşmak için harcanacak çabalar doğa ile bütünleşmeden geçer. Eğer Birliği doğru şekilde anladıysak bu aynı zamanda ekolojik geleceğimizi de düşünüp tasarlamamızı, manevi tamamlanmayı, ruhsal ve bedensel sağlıklı olma halini de içermelidir. Bu gün dünyamız toptan acı çekiyor, her gün binlerce canlı türü gezegenimizden tamamen siliniyor. Açılmış ve bağlantıdaki bir kalp buna sessiz kalamaz.
Psişe düzeyinde olgunlaşmayı, sonbaharın ihtişamı ve karın altında aslında büyümeye devam eden bir tohumu saklayan kış olarak görebiliriz! İlkbaharda yeryüzü yeni bir hayata başlar. Bu senin içinde geçerlidir. Yeni hayatın, eski hayatının içinden doğacaktır. Toprağı sürmek, tohumu korumak ve ekmek, sulamak ve güneş ile büyümesine çalışmak, eğer bunu içsel bir döngü olarak görebilirsek ama kısır bir döngü değil; bir spiral gibi sürekli yükselir, ilerleriz. Öyle göremesek bile yolculuğumuz bu yöndedir. Ancak doğa ile birlikte olduğumuzu hatırlayamazsak kim olduğumuzu da hatırlayamayız. Ekospiritüel psikolojik çalışmalar şifanın ve dönüşümün sırrının sabır olduğunu öğretebilir. Alçakgönüllülük ve minnettarlık gibi yüce duygularla tanıştırabilir. Nefsimizin terbiye olmasına hizmet edebilir.

Kendi izimizi, köklerimizi, öz bilgimizi doğa bize hatırlatır, sessiz , güzel ve sonsuz ve denge halinde….
Sezgilerin senin içinde yaşıyor. Sen taş, toprak, bitki ve besin oldun; sonra yeniden kendini oluşturdun. Senin öğrendiklerin, niyetlerin, bu gün yapıyor oldukların yine senden sonra gelecek olan “sen”i yapılandıracaktır. Gelecekte, bugün yaptıklarının getirilerini yaşayacaksın. Bu döngünün mucizesi üzerinde düşün! Tıpkı bir çiftçi veya bahçıvan gibi kendimiz üzerinde çalışmalıyız.
Mevlana Celaleddin Rumi şu şiirinde bunu çok güzel anlatır.
“Taş olarak ölmüştüm, bitki oldum.
Bitki olarak öldüm ve hayvan oldum.
Hayvan olarak öldüm, o zaman insan oldum.
Öyleyse ölümden korkmak niye?
Hiçbir sefer kötüye dönüştüğüm,
Ya da alçaldığım görüldü mü?
Bir gün insan olarak ölüp,
ışıktan bir yaratık,
rüyaların meleği olacağım.
Fakat yolum devam edecek,
Allah’tan başka her şey kaybolacak.
Hiç kimsenin görüp duymadığı birşey olacağım.
Yıldızların üstünde bir yıldız olup,
Doğum ve ölüm üzerinde parlayacağım.
Mevlana Celaleddin Rumi
Açık alanda birlikte veya çevrim içi keşfe davet eden çalışmalar yapmayı planlıyorum. Bunlar bireysel, grup veya inziva ile birlikte olabilir. Ayrıca önerileriniz ile tüm deneyimleri birleştirmeye de açık olduğumu bilmenizi isterim.
Sevgi, ahenk ve güzellik bizi çağırıyor.
Bizim ona, O’nun bize hizmeti için….
Dünya Ana’ya minnetarlıkla,
Sema İlhan